II. Meşrutiyet’in ilanında halk unsurunun veya katkısının bulunup bulunmadığını ele alan bu çalışmada sadece bu dönem değil, Osmanlı tarihindeki diğer anayasal gelişmeler de ele alınmıştır. Osmanlı Devleti’ndeki Müslüman unsurlar ile anayasal gelişmeler arasında bir sebep sonuç ilişkisi bulunamamış, anayasal nitelikteki belgelerde ve bu amaca yönelik faaliyetlerde esas gayenin gayrimüslim dinî-etnik unsurların ve bu unsurların nispeten yoğun olarak bulundukları bölgelerin özerk bir hale gelmemesi ve bağımsızlık kazanmaması olduğu vurgulanmıştır. Anayasal gelişmelerin dinî-etnik gayrimüslim unsurların büyük devletlerin nüfuz çatışmalarının da katkısıyla çıkardıkları isyanları teskin için müracaat edilen son çare olduğu tespiti detaylı olarak ele alınmıştır. Makedonya merkezli İttihatçılık hareketinin baskı ve başarısı neticesi ilan edilen II. Meşrutiyet’in temelinde de bir özgürlük sorununun değil, devletin kalbi mesabesinde olan Makedonya’nın elden gitmemesi düşüncesinin belirleyici olduğu iddia edilmiş ve husus çalışmanın merkezini oluşturmuştur. Bu sebeple bölge, bölgedeki dinî-etnik unsurlar, bölgedeki nüfuz çatışmaları ve bölgeyi kaybetmemek için mücadele eden subayların faaliyetleri gereği kadar incelenmiştir. Bölgesel bir hareket neticesi ilan ettirilen II. Meşrutiyet’in ilanında halk unsurunun önemine dikkat çekilmiş ancak bir katkıya rastlanılmadığı, Firzovik Olayı’nın da katkı manasına gelmediği sağlam ve güvenilir kaynaklarla ispatlanmaya çalışılmıştır. İttihatçılık ve Jön Türklük ayırımı keskin sayılabilecek çizgilerle tasnif ve tarif edilmiş, bu iki akımı da kapsayacak şekilde kullanılan Jön Türklük ibaresinin yanlış olduğu, II. Meşrutiyet’in ilanı öncesi vuku bulan Erzurum Olayları’nın herhangi bir anayasal amaç gütmediği, Anadolu’da meşrutî sistemi hedef alan isyan hareketlerinin bulunduğu ve II. Meşrutiyet’in bir burjuva devrimi olduğu iddiası sert ve tartışmalı bir üslupla çürütülmeye çalışılmıştır.
II. MEŞRUTİYETİN İLÂNINDA HALK UNSURU
İsmail Küçükkılınç