Türkiye Günlüğü bu sayısında ağırlıklı olarak Türkiye ve Batı meselesini konu ediniyor. Batı ve Türkiye meselesi sadece tarihi bir konu olarak kalsaydı belki yine üzerinde durmak icap edebilirdi fakat Batı ve Türkiye ilişkilerinin giderek her geçen gün yeni problemler şeklinde ülkenin karşısına çıkması onun aktüel bir mesele olarak değerlendirmesini fazlasıyla öne çıkarmaya devam etmektedir; bu yüzden bu konuyu muhtelif boyutlarıyla bir kere değil defalarca üzerinde durulacak bir problem alanı olarak görmek zorundayız. Şüphesiz Batı ve Türkiye meselesinin bir yönü Batılılaşma ideolojisi etrafında şekillenmişse de diğer bir yönü de buna bağlı olarak doğrudan Batılı merkezlerin İmparatorluk’tan Cumhuriyet’e uzanan farklı dönemlerde kesintisiz bir biçimde Türkiye karşıtı emperyalist politikaların sonuçları olarak şekillenmiştir. Meselenin batılılaşma ideolojisi etrafında şekillenmesini Attila İlhan’ın ünlü ifadesiyle hatırlatmak gerekirse “Lisede Sophokles okuduk, klâsik Türk musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş Batı klasiklerine körü körüne hayrandık. Sanki Sinan Leonardo’dan önemsiz,
Mevlana Dante’den küçüktü, Itri ise Bach’ın eline su dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmeğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk”.
Derginin bu sayısında dosya konusu olarak Batı ve Türkiye meselesini çeşitli boyutlarıyla ele alan değerli çalışmalar bulacaksınız. Rahmetli Attila İlhan “Hangi Batı” diye sormuştu; biz bu defa “Başka Batı var mı” diye soruyoruz. Emeği geçen kıymetli yazarlarımıza müteşekkiriz.
top of page
250,00₺Fiyat
bottom of page